English - Turkish
Definition of a person who is running for office in English Turkish dictionary
- candidate
- {i} aday
Dwight Eisenhower bir başkan adayıydı.
-Dwight Eisenhower was the candidate for president.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
-Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- candidate
- candidateship adaylık
- candidate
- sınava giren kimse
- candidate
- sınava giren/aday
- candidate
- {i} namzet
- candidate
- (Askeri) ADAY: Gönüllü (tayin, gönüllü asker kaydı, yedek subay hazırlık eğitimi teşkilatı v. b.) veya mecburi (celb v. b.) hizmet mükellefi olarak, askerlik durumu veya bir askerlik hizmeti programı yönünden incelenmekte olan kimse
- candidate
- namzetlik
- candidate
- adaylığımı koymak
Related Terms
English - English
Definition of a person who is running for office in English English dictionary
- candidate
a person who is running for office
Hyphenation
a per·son who I·s run·ning for of·ficeTurkish pronunciation
ı pırsın hu îz rʌnîng fôr ôfısPronunciation
/ə ˈpərsən ˈho͞o əz ˈrənəɴɢ ˈfôr ˈôfəs/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz ˈrʌnɪŋ ˈfɔːr ˈɔːfəs/
Resimler
History
Favorites