a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married

listen to the pronunciation of a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married
English - Turkish

Definition of a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married in English Turkish dictionary

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı. - A small, but vocal minority, disrupted the meeting.

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

minor
ufak

Sergi ufak bir skandala neden oldu. - The exhibition caused a minor scandal.

Tom ufak bir kazaya karıştı. - Tom was involved in a minor accident.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün. - Because you're a minor, you can't enter.

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Reşit olmayanlar buraya giremez. - Minors can't come in here.

Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor. - The law prohibits minors from smoking.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
English - English
minor
a person who has not yet reached the age of 20 and has not legally married

    Hyphenation

    a per·son who has not yet reached the age of 20 and has not le·gal·ly mar·ried

    Pronunciation

Favorites