a particular group of people

listen to the pronunciation of a particular group of people
English - Turkish

Definition of a particular group of people in English Turkish dictionary

folk
{i} halk

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

folk
folklor

Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir. - Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Size yardım edebilir miyim millet? - Can I help you folks?

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti. - It was a pleasure working with you folks.

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum. - I'm very interested in Irish folk music.

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

folk
ana baba
folk
inanç
a group of
bir grup
folk
folk
a group of
bir gurup
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
English - English
folk
a particular group of people

    Hyphenation

    a par·ti·cu·lar group of peo·ple

    Turkish pronunciation

    ı pırtîkyılır grup ıv pipıl

    Pronunciation

    /ə pərˈtəkyələr ˈgro͞op əv ˈpēpəl/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl/
Favorites