a number of eighth, sixteenth, etc

listen to the pronunciation of a number of eighth, sixteenth, etc
English - Turkish

Definition of a number of eighth, sixteenth, etc in English Turkish dictionary

group
grup

Bir grup çete parayı çaldı. - A group of gangsters stole money.

Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı. - A group of militia saw him and began shooting.

a number of
bir kaç
group
{f} gruplandırmak
a number of
birtakım

Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var. - I have a number of influential friends.

Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu. - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.

group
gruplamak
a number of
birkaç

Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler. - Tom and Mary have gone swimming together a number of times.

Tom birkaç yıl önce öldü. - Tom died a number of years ago.

group
türkümlemek
group
türkümlere ayırmak
group
küme
group
gruplara ayrılmak
group
gruplaşmak
group
topluluk

Gruplar ya küçük bir toplulukla ya da tüm dünya ile bir ilgi paylaşmak için iyi bir yoldur. - Groups are a good way to share an interest with either a small community or the whole world.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

group
{f} gruplaştır
a number of
Bir dizi

O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı. - He has written a number of exciting detective stories.

Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı. - Fadil received a number of letters from Layla.

a number of
bir miktar

Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu. - The councilor tabled a number of controversial motions.

Bir miktar kitap çalındı. - A number of books were stolen.

group
{i} kütle
group
{i} öbek
group
{i} kafile
group
yan yana
group
aynı zamanda teşekkü1 ettiği farzolunan kaya tabakaları
group
(Tıp) Kimyasal bileşim hususunda birbirine benzer maddeler takımı
group
{i} manga
group
birbiri ile benzerlikleri olan hayvan veya bitki sınıfı
English - English
group
a number of
Several of

I spoke with a number of them about it.

a number of
Several

A number of people have commented on it.

a number of
several, numerous, many
a number of eighth, sixteenth, etc
Favorites