English - Turkish
Definition of a nature spirit, ancestor or house spirit (see brownie ) revered in heathenry in English Turkish dictionary
- ghost
- hayalet
Tom hayaletlere inanmıyor.
-Tom doesn't believe in ghosts.
Gerçekten hayaletlere inanır mısınız?
-Do you really believe in ghosts?
- ghost
- {i} ruh
Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti.
-Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.
- ghost
- (Biyokimya) alyuvar zarı
- ghost
- yankı imgesi
- ghost
- hortlak
Tıpkı gerçek hortlaklar olduğu gibi gerçek aşk vardır; her insan onun hakkında konuşur, çok az sayıda insan onu görmüştür.
-There is real love just as there are real ghosts; every person speaks of it, few persons have seen it.
Bugünlerde hiç kimse hortlaklara inanmıyor.
-Nowadays nobody believes in ghosts.
- ghost
- ghost writer bir diğerinin hesabına ve onun ismi altında makale veya kitap yazan kimse
- ghost
- ghost town ahalisi olmayan metruk kasaba
- ghost
- {f} başkasının adına yazmak
- ghost
- heyulâ
- ghost
- {f} peşinde koşmak
- ghost
- {f} niteliksiz yazılar yazmak
- ghost
- {i} iz
- ghost
- {i} eser
- ghost
- ruh teslim etmek
- ghost
- give up the ghost ölmek
Related Terms
English - English
Definition of a nature spirit, ancestor or house spirit (see brownie ) revered in heathenry in English English dictionary
- ghost
Before all else, we speak to the land to the ghosts and spirits of this place known to many as pixies, fairies, brownies, or elfs. (Math Jones).
a nature spirit, ancestor or house spirit (see brownie ) revered in heathenry
Hyphenation
a na·ture spirit, an·ces·tor or House Spir·it (see Brown·ie ) re·vered in hea·then·ryPronunciation
Resimler
Favorites