English - Turkish
Definition of a musician who plays the violin in English Turkish dictionary
- violinist
- {i} kemancı
O iyi bir kemancıdır.
-He is a good violinist.
Tom bir kemancı olarak ünlü oldu.
-Tom became famous as a violinist.
- fiddler
- üç kağıtçı
- fiddler
- dolandırıcı
- fiddler
- serseri
- fiddler
- üçkâğıtçı
- fiddler
- düzenbaz
- fiddler
- kemancı
Dans edenler kemancıya ödemek zorundadır.
-They that dance must pay the fiddler.
- violinist
- viyolonist
- fiddler
- dolandırıcı/kemancı
- fiddler
- fiddler crab toprağı eşmek için kullandıgı iri kıskacını keman tutar gibi tutan bir çeşit yengeç
- violinist
- (isim) kemancı
Related Terms
a musician who plays the violin
Hyphenation
a mu·si·cian who plays the vi·o·linTurkish pronunciation
ı myuzîşın hu pleyz dhi vayılînPronunciation
/ə myo͞oˈzəsʜən ˈho͞o ˈplāz ᴛʜē vīəˈlən/ /ə mjuːˈzɪʃən ˈhuː ˈpleɪz ðiː vaɪəˈlɪn/
Resimler
History
Favorites