a hastening or quickening, haste

listen to the pronunciation of a hastening or quickening, haste
English - Turkish

Definition of a hastening or quickening, haste in English Turkish dictionary

acceleration
{i} ivme
acceleration
hızlandırma

Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır. - The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.

acceleration
hız değişimi
acceleration
(Ticaret) vadenin öne çekilmesi
acceleration
(Askeri,Teknik) ivmelenme
acceleration
(Denizbilim) tezleştirme
acceleration
(Askeri,Tıp) akselerasyon
acceleration
(Ticaret) muacceliyet
acceleration
hız artması
acceleration
süratin artması
acceleration
{i} süratlenme
acceleration
{i} hızlanma
acceleration
(Tıp) Hızlanma, yükselme (solunum ve nabız gibi kronolojik belli bir bölüm içinde ortalama sayısı bilinen fizyolojik olaylar hk.)
acceleration
(Tıp) Bir kimya reaksiyonunda hız değişimi
English - English
{n} acceleration