a graded ascending, descending, or level portion of a road; a gradient

listen to the pronunciation of a graded ascending, descending, or level portion of a road; a gradient
English - Turkish

Definition of a graded ascending, descending, or level portion of a road; a gradient in English Turkish dictionary

grade
{i} kademe
grade
{i} seviye

Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek. - If you just work hard, your grades will improve a lot.

Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim. - I made efforts to improve my grades.

grade
Not, ders notu, sınav notu
grade
{f} derecelendirmek
grade
{i} kalite

Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır. - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.

grade
düzlemek
grade
tasnif etmek
grade
yokuş
grade
not

İyi notlar alma, çok çalışmayı gerektirir. - Making good grades requires studying hard.

Aldığı notlardan utandı. - He was ashamed of the grades he got.

grade
sınıflandırmak
grade
(isim) derece, aşama, basamak, rütbe, kademe, sınıf, kalite, eğim, seviye, düzey, başarı notu
grade
{f} düzenlemek
grade
{f} not vermek
grade
tonları tanzim etmek
grade
tesviye etmek yolu kazıy
grade
{i} (ilköğretimde) sınıf: He's six years old and in the first grade. Altı yaşında ve birinci sınıfta
grade
cins
grade
{i} basamak
grade
(fiil) sınıflamak, sınıflandırmak, derecelendirmek, not vermek, düzeltmek, düzenlemek
English - English
grade
a graded ascending, descending, or level portion of a road; a gradient

    Hyphenation

    a gra·ded ascending, descending, or lev·el por·tion of a road; a gra·di·ent

    Pronunciation

Favorites