a fleshy fiber, a well known shellfish

listen to the pronunciation of a fleshy fiber, a well known shellfish
English - Turkish

Definition of a fleshy fiber, a well known shellfish in English Turkish dictionary

muscle
{i} kas

Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi. - Jim pulled a muscle in his leg while skiing.

Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi. - Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while.

muscle
adale
muscle
(Tıp) Kas, adale, musculus
muscle
pazı
muscle
(Tıp) adele
muscle
kuvvet
muscle
güç

Paten yapmak için güçlü uyluk kaslarının olması gerekir. - You need to have strong thigh muscles to skate.

Güçlü tendonlar olmadan büyük kasların kullanımı yoktur. - Without strong tendons, large muscles are of no use.

muscle
{i} kas gücü
English - English
{n} muscle