a burglar

listen to the pronunciation of a burglar
English - Turkish

Definition of a burglar in English Turkish dictionary

burglar
hırsız

İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı. - Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.

Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti. - Tom continued reading the newspaper even though the burglar alarm had gone off.

burglar
ev soyan hırsız
burglar
{i} ev hırsızı
burglar
(ev/dükkân/vb/soyan) hırsız
burglar
hırsız (ev soyan)
burglar
{i} soyguncu

Soyguncu silahını kurbana doğrulttu. - The burglar pointed his gun at the victim.

Soyguncu çifti bodrumda kilitledi. - The burglar locked the couple in the basement.

burglar
burglar proof hırsıza karşı emniyet tertibatı olan
burglar
burglar alarm hırsıza karşı konan alarm tertibatı
burglar
{i} ev/bina hırsızı
burglar
(Kanun) evden hırsızlık yapan
cracksman
{i} ev hırsızı
cracksman
{i} hırsız
cracksman
{i} soyguncu
cracksman
kasa açan hırsız
cracksman
{i} kasa hırsızı
English - English
burglarer
cracksman
burglar
{n} one guilty of burglary
burglar
One guilty of the crime of burglary
burglar
A burglar is a thief who enters a house or other building by force. Burglars broke into their home. someone who goes into houses, shops etc to steal things robber, thief thief cat burglar (burgler, from burglator, from burgare , from burgus )
burglar
A thief who steals from premises
burglar
{i} thief, housebreaker
burglar
a thief who enters a building with intent to steal
a burglar

    Hyphenation

    a bur·glar

    Turkish pronunciation

    ı bırglır

    Pronunciation

    /ə ˈbərglər/ /ə ˈbɜrɡlɜr/
Favorites