a barrier that serves to enclose an area

listen to the pronunciation of a barrier that serves to enclose an area
English - Turkish

Definition of a barrier that serves to enclose an area in English Turkish dictionary

fence
telörgü
fence
etrafını çitle çevirmek
fence
etrafını çevirmek
fence
çit

Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı. - Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.

Evin etrafında bir çit var. - There is a fence around the house.

fence
parmaklık

Kalabalık kontrolden çıktı ve parmaklıkları kırıp geçti. - The crowd got out of control and broke through the fence.

fence
baştan savma yanıt vermek
fence
eskrim sporu yapmak
fence
tahta perde
fence
doğru yanıt vermekten kaçın(mak)
fence
(isim) çit, parmaklık, engel, eskrim, çalıntı mal satıcısı
fence
be on the right side of the fence kazanacak tarafta olmak
fence
{i} çalıntı mal satıcısı

Çalıntı mal satıcısı çalıntı mallarla yakalandı. - The fence was caught with the stolen goods.

fence
sit on the fence hangi tarafı tuta
fence
{f} savunmak
fence
(Askeri) Çit parmaklık
fence
{f} eskrim yapmak
fence
{i} çalıntı mal alıp satan kimse
fence
eskrimde kılıcın ustalıkla kullanılması
fence
{f} (in) -i parmaklıkla/tahta perdeyle/çitle çevirmek
fence
{f} kaçamak cevap vermek
English - English
fence
a barrier that serves to enclose an area

    Hyphenation

    a bar·ri·er that serves to en·close an ar·e·a

    Turkish pronunciation

    ı bäriır dhıt sırvz tı înklōz ın eriı

    Pronunciation

    /ə ˈbarēər ᴛʜət ˈsərvz tə ənˈklōz ən ˈerēə/ /ə ˈbæriːɜr ðət ˈsɜrvz tə ɪnˈkloʊz ən ˈɛriːə/
Favorites