English - Turkish
Definition of (can we clean up() this sense?) to spontaneously release pressure or tension in English Turkish dictionary
- erupt
- {f} patlamak
Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
-Tom looked like a volcano about to erupt.
Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
-Mary looked like a volcano about to erupt.
- erupt
- {f} (yanardağ) püskürmek
- erupt
- {f} çıkagelmek
- erupt
- (Tıp) erüpt
- erupt
- püskürmek (volkan)
- erupt
- püskürmen
- erupt
- püskürmek (yanardağ)
- erupt
- püskürmek
- erupt
- (yanardağ) patlamak
- erupt
- patlak vermek
- erupt
- oluşmak
- erupt
- patla
Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
-Violence erupted all over the city because of the food shortages.
1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi.
-In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country.
- erupt
- {f} çıkmak
- erupt
- {f} fışkırmak
- erupt
- püskür
Püskürme azalıyor gibi görünüyor.
-The eruption seems to be waning.
Bárðarbunga İzlanda'da püskürüyor.
-The Bárðarbunga is erupting in Iceland.
- erupt
- patlayıp çıkmak
Related Terms
English - English
Definition of (can we clean up() this sense?) to spontaneously release pressure or tension in English English dictionary
- erupt
the crowd erupted in anger.
(can we clean up() this sense?) to spontaneously release pressure or tension
Hyphenation
(can we clean up() this sense?) to spon·ta·ne·ous·ly re·lease pres·sure or ten·sionPronunciation
Resimler
Favorites