ele teriminin Fince Türkçe sözlükte anlamı
- iyi niyet gösterisi
- jest yap
- jest
ele teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- extinction event (from extinction-level event)
ele teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- {f} sifting
- {f} sieving
- {f} sieve
She gave the boy a sieve in which to carry water from the well.
-Oğlana kuyudan su taşımak için bir elek verdi.
- eliminate
Tom was sad when his country's team was eliminated from the tournament.
-Tom ülkesinin takımı turnuvadan elendiği zaman üzgündü.
Tom was eliminated in the second round of the contest.
-Tom yarışmanın ikinci turunda elendi.
- tackled
Tom tackled the problem right away.
-Tom derhal sorunu ele aldı.
ele teriminin Portekizce İngilizce sözlükte anlamı
- h.e
- i.t
- ıt
Bruce was terribly upset when his girlfriend left him, but he soon got over it.
-Bruce estava profundamente chateado quando sua namorada o deixou, mas ele logo superou.
As soon as she got on the train, it pulled out of the station.
-Assim que ela entrou no trem ele saiu da estação.
- he
- he'd
- him
Since Mario lied to me, I don't speak to him anymore.
-Desde que Mario mentiu para mim, eu não falo mais com ele.
They found him guilty.
-Eles o julgaram culpado.
- i t
ele teriminin Fince İngilizce sözlükte anlamı
- gesture
Sometimes a friendly gesture is worth more than a thousand words.
-Joskus ystävällinen ele on arvokkaampi kuin tuhat sanaa.
ele teriminin Türkçe İspanyolca sözlükte anlamı
- dirigido
ele teriminin Portekizce İspanyolca sözlükte anlamı
- ella
David tiene tantas novias que no consigue recordar el nombre de todas ellas.
-David tem tantas namoradas que ele não consegue lembrar dos nomes de todas elas.
Tengo un hijo y una hija. Él está en Nueva York y ella en Londres.
-Eu tenho um filho e uma filha. Ele está em Nova York e ela em Londres.