eldmother

listen to the pronunciation of eldmother
İngilizce - Türkçe

eldmother teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grandmother
{i} babaanne

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

Benim babaannem çay törenlerini seviyor. - My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.

grandmother
{i} anneanne

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

Anneannem yavaşça konuşuyor. - My grandmother speaks slowly.

grandmother
büyük anne

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

Büyük annem giysiler örmeyi seviyor. - My grandmother likes to weave things.

ancestor
ata

Tom'un ataları Afrikadan geldi. - Tom's ancestors came from Africa.

Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldi. - Our ancestors arrived in this country 150 years ago.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

grandmother
{i} nine

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

İngilizce - İngilizce
grandmother
ancestor
eldmother