eşelemek

listen to the pronunciation of eşelemek
Türkçe - Türkçe
Dağıtıp karıştırmak
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak: "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz."- H. Taner
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak: "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı."- C. Uçuk
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak; kurcalamak
Dağıtıp karıştırmak: "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu."- P. Safa
eşeleme
Eşelemek işi
eşelemek