Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Doktor olarak iyi değil.
- He is no good as a doctor.
Belirtiler daha da kötüleşiyorsa bir doktora danışmalısın.
- You should consult a doctor if the symptoms get worse.
Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
- President Lincoln wrote all five of these documents.
Belgesel, yoksulların durumu hakkında bilinçlendirmek demektir.
- The documentary is meant to raise consciousness about the plight of the poor.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.
- My youngest sister is a teacher, my oldest one, a medical doctor.
Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.
- Tom has a bright career as a medical doctor.