dilerim

listen to the pronunciation of dilerim
Türkçe - İngilizce

dilerim teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

dile
{f} wish

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

There were times when Tom wished he hadn't married Mary. - Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

çok özür dilerim
i'm so sorry
özür dilerim
excuse-me
özür dilerim
i beg your pardon
özür dilerim
excuse me

Excuse me for interrupting. - Sözünü kestiğim için özür dilerim.

Excuse me for interrupting, I've got something to tell you. - Kestiğim için özür dilerim, size anlatmam gereken bir şey var.

özür dilerim!
pardon me
dile
{f} wished

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

There were times when Tom wished he hadn't married Mary. - Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

dile
invoke
dile
{f} wishing

I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it. - Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.

She sat next to him wishing she were somewhere else. - O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu

özür dilerim
sorry

Sorry for the interruption. - Kestiğim için özür dilerim.

Sorry to trouble you, but my car is broken, can you help me? - Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama arabam bozuldu, yardım edebilir misin?

dile
verbalized
dile
beg

Tom dropped a coin into the beggar's cup. - Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.

I am no better than a beggar. - Bir dilenciden daha iyi değilim.

dile
articulates
geç kaldığım için özür dilerim
Forgive me for being late
sizi beklettiğim için özür dilerim
I am sorry to have kept you waiting
Özür dilerim, anlamadim
I'm sorry I didn't catch you
özür dilerim, benim hatam
sorry, my fault
Türkçe - Türkçe

dilerim teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek