dilendirmek

listen to the pronunciation of dilendirmek
Türkçe - İngilizce
to have (someone) beg
to reduce (someone) to the condition of a beggar
dilen
beg

He's rich, but he lives like a beggar. - O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar.

Tom dropped a coin into the beggar's cup. - Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.

dilen
panhandle
dilen
cadge

The man always cadges money from me. - Adam her zaman benden para dilenir.

Türkçe - Türkçe
Dilencilik yaptırmak
Dilenecek duruma getirmek
dilendirme
Dilendirmek işi