yanıtlarken

listen to the pronunciation of yanıtlarken
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) when responding
yanıtla
(Bilgisayar) reply to

I have to reply to this letter. - Bu mektubu yanıtlamak zorundayım.

I do not want to reply to his letter. - Onun mektubunu yanıtlamak istemiyorum.

yanıtla
(Bilgisayar) reply with
yanıtla
respond

He responded very quickly to my letter. - Mektubumu çok hızlı yanıtladı.

He responded to a speech of welcome. - Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.

yanıtla
{f} responding

I'm sorry for the delay in responding. - Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.

Tom hasn't been responding to my texts. - Tom benim mesajlarımı yanıtlamıyor.

yanıtla
{f} answer

That's very nice of you, Willie answered. - Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.

Answer the following questions in English. - Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.

yanıtla
(Bilgisayar) reply

I have to reply to this letter. - Bu mektubu yanıtlamak zorundayım.

I plan to reply to his letter right away. - Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.