yalvaran

listen to the pronunciation of yalvaran
Türkisch - Englisch
supplicant
supplicatory
pleading
appealing
suppliant
beseeching
imploring
suppliant,supplicant
yalvar
besought
yalvar
implore

The sick child's mother implored the doctor to come immediately. - Hasta çocuğun annesi hemen gelmesi için doktora yalvardı.

Oh, Anne, do come quick, implored Diana nervously. - Diana Oh, Anne, çabuk gel diye gergin biçimde yalvardı.

yalvar
plead

She pleaded with him to not leave. - O, ona gitmemesi için yalvardı.

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

yalvar
beseech
yalvar
entreat

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

yalvar
{f} beseeching
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) AFÎ