yıka

listen to the pronunciation of yıka
Türkisch - Englisch
{f} washing

Can you help me with the washing up? - Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

That shirt is very dirty. It needs washing before you go to school. - O gömlek çok kirli. Okula gitmeden önce yıkanılması gerek.

lave
{f} washed

He got his car washed at the filling station. - O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.

Everybody washed in the kitchen. - Herkes mutfakta yıkandı.

{f} wash

Wash the quinces thoroughly. - Ayvaları iyice yıkayın.

We'll go wash ourselves in the river tomorrow. - Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.

yık
{f} ruin

He led me to financial ruin. - O beni mali yıkıma götürdü.

The war brought ruin to the country. - Savaş ülkeye yıkım getirdi.

yık
subvert
yık
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

yık
{f} overthrown
yık
demolish

Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings. - 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.

This building will be demolished next month. - Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.

yık
{f} ruining
yık
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

yık
overthrew
yık
{f} overthrow
yık
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

yık
{f} ruins
yık
unbuilt
yık
unbuild
yık
demolished

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.

A few old buildings need to be demolished. - Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.

yıka
Favoriten