The fisherman saved himself by means of a floating board.
- Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
She explained her idea by means of pictures.
- O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.
Hey Tom, I heard through the grapevine that you and Susie are going out. Way to go!
- Hey Tom, dedikodu vasıtasıyla senin Susie ile çıktığını duydum. Tebrikler.
She spoke through an interpreter.
- Bir tercüman vasıtasıyla konuştu.
Tom can get in touch with Mary by email.
- Tom, Mary ile e-posta vasıtasıyla bağlantı kurabilir.
He is doing it with my help.
- O, onu benim yardımım vasıtasıyla yapıyor.
Please send my mail to me in care of my father's office in Tokyo.
- Lütfen e-postamı babamın Tokyo'daki ofisi vasıtasıyla bana gönder.