Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.
- We are sorry, the person you are trying to contact is not available.
Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
- It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Bu otopark biletini doğrulayabilir misin?
- Can you validate this parking ticket?
Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır.
- The newest version uses facial-recognition software to validate a login.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
- Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?
- Can you prove the validity of your assertion?
Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.
- The ticket is valid to April 29.
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
- Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
Servisler hazır olacak.
- Shuttles will be available.
This is an available plea.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.
... I mean, it's a valid point, isn't it, that ...