unlimited: having no boundaries in space or time

listen to the pronunciation of unlimited: having no boundaries in space or time
Englisch - Türkisch

Definition von unlimited: having no boundaries in space or time im Englisch Türkisch wörterbuch

infinite
{s} sonsuz

Fakat evren sonsuzdur. - But the universe is infinite.

Biz insanlar bu sonsuz evrende yalnız mıyız? - Are we humans alone in this infinite universe?

infinite
{s} muazzam bir, çok büyük bir (sabır, dikkat v.b.)
infinite
muazzam bir
infinite
sınırsız

Petrol arzı sınırsız değildir. - Supplies of oil are not infinite.

Sınırlı bir gezegende sınırsız bir büyüme olamaz. - We cannot have infinite growth on a finite planet.

infinite
hudutsuz
infinite
{s} sayısız

Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz. - The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.

infinite
tükenmez
infinite
külli
infinite
sayıya gelmez
infinite
sonsuz saha
infinite
sonsuzluk
infinite
sonsuz olan şey
infinite
infinitelyson derecede
infinite
nihayetsiz
infinite
Cenabıinfinite pains sonsuz gayret
infinite
pek çok

Senin pek çok ama pek çok, bitmeyen zihinsel sorunlarına rağmen seni seviyorum. - I love you in spite of your many, but so many, infinite mental problems.

infinite
Infinite Being Sonsuz Varlık
Englisch - Englisch
infinite
unlimited: having no boundaries in space or time
Favoriten