under different circumstances

listen to the pronunciation of under different circumstances
Englisch - Türkisch
Farklı koşullar altında
otherwise
aksi halde

Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım. - I was ill, otherwise I would have attended the meeting.

Hemen başladık, aksi halde onu kaybetmiş oluruz. - We started at once, otherwise we would have missed him.

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

otherwise
bunun dışında

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
otherwise
başka türlü

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

Başka türlü düşünemiyorum. - I can't think otherwise.

otherwise
başkaca
otherwise
eğer olmazsa
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı. - They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago.

Acele etsen iyi olur, yoksa geç kalacaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll be late.

otherwise
başka bakımlardan
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla
otherwise
başka suretle
otherwise
yoksa, olmazsa, aksi takdirde
Englisch - Englisch
otherwise
under different circumstances

    Silbentrennung

    un·der dif·fer·ent circumstances

    Türkische aussprache

    ʌndır dîfrınt sırkımstänsız

    Aussprache

    /ˈəndər ˈdəfrənt ˈsərkəmˌstansəz/ /ˈʌndɜr ˈdɪfrənt ˈsɜrkəmˌstænsəz/
Favoriten