Such international cooperation produced great results.
- Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
We need a forward-looking leader to make this country great again.
- Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
- Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
He spoke to the nation on August eighth.
- Sekiz Ağustosta Ulusa seslendi.
I heard a wolf howling.
- Bir kurt uluması duydum.
We could hear wolves howling in the distance.
- Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.