Saçımı bukle yapmak çok zaman alıyor.
- Curling my hair takes a lot of time.
O, saçlarını bukleleli tutar.
- She keeps her hair in curls.
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
- Our company wants to take part in that research project.
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
Mary'nin kıvırcık siyah saçı var.
- Mary has curly dark hair.
Bigudilerle saçını kıvırcık yaptı.
- She curled her hair with curlers.
I curl at my local club every weekend.