to lead on; to bring along; to introduce

listen to the pronunciation of to lead on; to bring along; to introduce
Englisch - Türkisch

Definition von to lead on; to bring along; to introduce im Englisch Türkisch wörterbuch

entertain
{f} eğlendirmek

O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur. - He is in charge of entertaining the foreign guests.

İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir. - The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.

entertain
eğlendir

Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır. - Television enlightens the viewers as well as entertains them.

Şimdi sizi müzikle eğlendireyim. - Now let me entertain you with music.

entertain
{f} ağırlamak
entertain
konuklamak
entertain
göz önünde bulundurmak
entertain
izaz etmek
entertain
aklında tutmak
entertain
entertain a motion bir teklifi kabul edip kurula arzetmek They entertain a great deal çok misafirl
entertain
(bir öneriyi/vb.) göz önünde bulundurmak
entertain
hoşça vakit geçirtmek
entertain
avutmak
entertain
{f} misafir etmek
entertain
{f} aklında bulundurmak
entertain
ikram etmek
entertain
{f} oyalamak
entertain
meşgul etmek
entertain
hatırda tutmak
Englisch - Englisch
entertain
to lead on; to bring along; to introduce
Favoriten