to force by crowding and pushing as a wedge does; as, to wedge one's way

listen to the pronunciation of to force by crowding and pushing as a wedge does; as, to wedge one's way
Englisch - Türkisch

Definition von to force by crowding and pushing as a wedge does; as, to wedge one's way im Englisch Türkisch wörterbuch

wedge
takoz
wedge
kamalamak
wedge
kopilya
wedge
pabuç
wedge
(İnşaat) yarık
wedge
sıkışmak
wedge
(Askeri) kama düzeni
wedge
kıskı ile kesmek veya ayırmak
wedge
kıskı sokmak
wedge
kıskı söküp sıkıştırmak
wedge
kıskı şeklinde şey
wedge
sıkıştırmak. w
wedge
(isim) kama, takoz, çivi, golf sopası [amer.]
wedge
{f} (kıskı, takoz v.b. ile)
wedge
(fiil) kama ile yarmak, sıkıştırmak, tıkmak
wedge
{f} sıkıştırmak
wedge
(Mukavele) takoz, kama
wedge
{f} tıkmak
wedge
golf sopası kama ile yarmak
wedge
{f} sıkıştırmak: He wedged himself into the back seat. Kendini arka koltuğa sıkıştırdı
Englisch - Englisch
wedge
to force by crowding and pushing as a wedge does; as, to wedge one's way
Favoriten