to dictate policy

listen to the pronunciation of to dictate policy
Englisch - Türkisch
politika belirleme
regulate
düzene sokmak
regulate
düzenlemek

Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır. - Traffic lights are used to regulate traffic.

regulate
{f} ayarlamak
regulate
{f} yoluna koymak
regulate
çalışmasını düzenlemek
regulate
regüle etmek
regulate
tanzim
regulate
denetim altına almak
regulate
düzenle

Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir. - Rice prices are regulated by the government.

Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir. - Hong Kong is the least regulated economy in Asia.

regulate
kontrol etmek
regulate
(Askeri) DÜZENLEMEK: Trafik faaliyetlerini düzene koymak
regulate
{f} düzenleme yapmak
regulate
düzene koymak
regulate
{f} -in işleyişini/çalışmasını düzenlemek/regüle etmek/ayarlamak/denetlemek
regulate
(Nükleer Bilimler) düzenleme

Endüstride iyi düzenleme yoktur. - The industry isn't well regulated.

Birçok ülke doğum oranını düzenlemeye çalışıyor. - Many countries try to regulate the birth rate.

Englisch - Englisch
regulate
to dictate policy

    Silbentrennung

    to dic·tate pol·i·cy

    Türkische aussprache

    tı dîkteyt pälısi

    Aussprache

    /tə dəkˈtāt ˈpäləsē/ /tə dɪkˈteɪt ˈpɑːləsiː/
Favoriten