to apply habitually; to devote; to habituate; with to

listen to the pronunciation of to apply habitually; to devote; to habituate; with to
Englisch - Türkisch

Definition von to apply habitually; to devote; to habituate; with to im Englisch Türkisch wörterbuch

addict
{i} bağımlı

Mrs. Smith in televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsin. - You could say that Mrs. Smith is a television addict.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim. - I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

addict
bağımlılık yapmak
addict
(Tıp) addikt
addict
tiryaki
addict
müptelâ kimse
addict
alışık,müptela
addict
alışkanlık husule getiren
addict
{f} bağımlısı olmak
addict
bağımlı ol

Bayan Smith'in TV'ye bağımlı olduğunu söylemek bir abartı değil. - It's not an exaggeration to say that Mrs. Smith is addicted to TV.

Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun. - Stop playing video games. You're addicted.

addict
düşkün olmak addictive tiryaki eden
addict
kendini vermek
addict
bir şeye düşkün kimse
addict
(Tıp) Bir itiyada düşkün, tiryaki (özellikle alkol, ilaç veya uyuşturucu madde müptelası)
addict
be addicted to alışmak
addict
(fiil) alıştırmak, alışmak, bağımlısı olmak, tiryaki olmak
addict
{i} düşkün

Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür. - Tom is addicted to chocolate cookies.

Sami sosyal medyaya düşkündü. - Sami was addicted to social media.

addict
(isim) bağımlı, tiryaki; düşkün, meraklı
addict
tiryakisi olmak
addict
{f} alışmak
Englisch - Englisch
addict
to apply habitually; to devote; to habituate; with to
Favoriten