Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Laughter is the best medicine.
Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.
- The hyena's bark sounds like laughter.
Konuşmacı öyle söylediğinde seyirci kahkahalara boğuldu.
- On the speaker's saying so, the audience burst out into laughter.
Kalabalık kahkahalara boğuldu.
- The crowd erupted into laughter.
O, gülmekten kırıldı.
- He burst into laughter.
Herkes gülmekten kırıldı.
- Everybody burst into laughter.
Their loud laughter betrayed their presence.