Englisch - Türkisch
Definition von the meal usually served on saturday evening at an event im Englisch Türkisch wörterbuch
- feast
- {i} ziyafet
Geleneksel Vietnam ziyafetlerinin yaşayan müzeler olduğunu söylüyorlar.
-They say that traditional Vietnamese feasts are living museums.
Sen benim gözlerim için bir ziyafetsin.
-You are a feast for my eyes.
- feast
- şölen
Böyle bir şölen krallara yakışır!
-A feast like this is fit for a king!
- feast
- bayram
Yaşadığım sürece o bayramı unutmayacağım.
-I shan't forget that feast as long as I live.
Bayram bütün gece sürecekti.
-The feast was to last all night.
- feast
- {f} tadını çıkarmak
- feast
- {f} ziyafet vermek
- feast
- {f} haz almak
- feast
- {f} ağırlamak
- feast
- {f} zevk almak
- feast
- {f} doya doya yapmak
- feast
- {f} eğlendirmek
- feast
- yiyip içmek
- feast
- toy
- feast
- iyi beslemek
- feast
- doyasıya yemek
- feast
- yortu
- feast
- (fiil) ziyafet vermek, ağırlamak, eğlendirmek, ziyafet çekmek, doya doya yapmak, tadını çıkarmak, zevk almak, haz almak
- feast
- {f} ziyafette yiyip içmek, doyasıya yemek
- feast
- (isim) bayram, yortu, festival, şölen, ziyafet
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von the meal usually served on saturday evening at an event im Englisch Englisch wörterbuch
- feast
the meal usually served on saturday evening at an event
Silbentrennung
the meal u·su·al·ly served on Sat·ur·day eve·ning at an e·ventTürkische aussprache
dhi mil yujıli sırvd ôn sätırdi ivnîng ät ın iventAussprache
/ᴛʜē ˈmēl ˈyo͞oᴢʜəlē ˈsərvd ˈôn ˈsatərdē ˈēvnəɴɢ ˈat ən ēˈvent/ /ðiː ˈmiːl ˈjuːʒəliː ˈsɜrvd ˈɔːn ˈsætɜrdiː ˈiːvnɪŋ ˈæt ən iːˈvɛnt/
Resimler
Favoriten