the act of fixing, or the state of being fixed or fixated

listen to the pronunciation of the act of fixing, or the state of being fixed or fixated
Englisch - Türkisch

Definition von the act of fixing, or the state of being fixed or fixated im Englisch Türkisch wörterbuch

fixation
takma
fixation
saplanma
fixation
yerleştirme
fixation
aşırı bağlılık
fixation
aşırı düşkünlük
fixation
bağlama
fixation
(Pisikoloji, Ruhbilim) takıntı
fixation
tutturma
fixation
oturtma
fixation
tesbit
fixation
saplantı
fixation
(Tıp) Belli bir şeyin zihni devamlı meşgul etmesi, sabit fikir; 7.Gaz halindeki bir maddenin kimyasal reaksiyonlar sonucu, diğer maddelerle birleşerek katı hale dönüşmesi
fixation
(Tıp) Kan serumunda bulunan komplement'in antikor, antijen kompleksi ile birleşmesi
fixation
(Tekstil) fiksaj, tespit Açıklama: Fiksaj; tekstilde yünlü materyallerin biçimlendirilmesi için yapılan bir bitim işlemidir
fixation
(Tıp) 1.Sabit ve oynamaz hale getirme, tesbit etme, özellikle yerinden kaymış veya ayrılmış bir organı ameliyat veya diğer bir yolla eski yerine tesbit etme
fixation
{i} tespit
fixation
{i} katılaşma
Englisch - Englisch
fixation
the act of fixing, or the state of being fixed or fixated
Favoriten