We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Every Saturday we clean the whole house.
- Her cumartesi bütün evi temizleriz.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Tom got up and began clearing the table.
- Tom kalktı ve masayı temizlemeye başladı.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Several students have gone home without cleaning the classroom.
- Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
All of us were busy cleaning the room.
- Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
I'll do your shopping, clean up the house, and cook your dinner for you.
- Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
Remember to flush the toilet.
- Tuvaleti temizlemeyi unutma.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
Working together, they cleaned the entire house in no time.
- Birlikte çalışarak, bütün evi çabucak temizlediler.
I just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.