tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
Türkisch - Englisch
repetition

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

again

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

Don't make the same mistake again. - Aynı hatayı tekrar yapma.

once again

She came here once again. - O tekrar buraya geldi.

Could you please repeat it once again? - Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?

{i} repeat

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

His repeated delinquencies brought him to court. - Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.

over

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

over again

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

She explained it over again. - O, onu tekrar açıkladı.

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose. - Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

all

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again. - 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

back

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet. - Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim
tekrar!
Favoriten