tatli̇m

listen to the pronunciation of tatli̇m
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Yüzüne eliyle vurmak
Türkisch - Englisch

Definition von tatli̇m im Türkisch Englisch wörterbuch

tatlım
sweetheart

To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested. - Doğruyu söylemek gerekirse tatlım, ben hiç ilgilenmiyorum.

What are you crying about, sweetheart? - Niçin ağlıyorsun, tatlım?

tatlım
sweet

I have to go, Sweetheart. - Gitmek zorundayım, tatlım.

To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested. - Doğruyu söylemek gerekirse tatlım, ben hiç ilgilenmiyorum.

tatlım
love, sweetheart, darling, dear, sugar, honey
tatlım
honey

Honey, I'm still busy. - Tatlım hâlâ meşgulüm.

Sorry honey, I'm still stuck at the office. - Üzgünüm tatlım, hala ofiste çakılıp kaldım.

tatlım
sweety
tatlım
sweetie

Are you tired, sweetie? - Yorgun musun, tatlım?

Just seven more days — then I'll see my sweetie again. - Sadece yedi gün daha ve sonra tatlımı tekrar göreceğim.

tatlım
dear

Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day? - Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?

tatlım
love
tatlım
darling

Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day? - Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?

tatlım
honeybun
tatlım
honeybunch
tatlım
sugar
tatlım
lovey