Toplantı salonundan ayrılırken lütfen ışığı kapatın.
- When you leave the meeting room, please, switch off the light.
Lambayı kapatamam. Taninna hâlâ çalışıyor.
- I cannot switch off the lamp. Taninna is still studying.
Işık kapalı iken uyudum.
- I slept with the light off.
Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun.
- Make sure that the lights are turned off before you leave.
O ofisten dışarı fırladı.
- He rushed out of the office.
Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
- Be sure to turn off the gas before you go out.
Wakayama açıklarında balina bulundu.
- The whale was found off the coast of Wakayama.
Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu.
- The whale has been found off the coast of Wakayama.
Tom ofisinin yakınında yaşamıyor.
- Tom doesn't live near his office.
Babamın çalıştığı yer istasyonun yakınındadır.
- The office where my father works is near the station.
Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
- Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.
- Where on earth can he have gone off to at this time of day?
Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti.
- Experts have offered three possible explanations.
Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.
- Life offers us millions of possibilities.
Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor.
- The printer in Peter's office is broken and doesn't print anymore.
Her daim kafan bozuk zaten.
- You are always pissed off.
Do you eat all your peas and then all your potatoes, or do you switch off between them as you go?.