Sörf yapmaya bayılıyor.
- He is really crazy about surfing.
O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
- She spends way too much time surfing the web.
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
- She spends way too much time surfing the web.
Sörf yapmaktan hoşlanmam.
- I don't like surfing.
Mary profesyonel bir sörfçüdür.
- Mary is a professional surfer.
Sörfçü dalganın tepesinde gitmeye çalıştı.
- The surfer tried to ride the crest of the wave.