Englisch - Türkisch
Definition von son of the same parents as another person im Englisch Türkisch wörterbuch
- brother
- {i} kardeş
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
-My brother is as large as I.
O Taro'nun erkek kardeşi.
-He is Taro's brother.
- brother
- erkek kardeş
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
-My brother is as large as I.
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
-My brother lives in Tokyo.
- brother
- brotherlyerkek kardeşe özgü
- brother
- ağabeyce
- brother
- vay canına!
- brother
- brotherhoodkardeşlik
- brother
- ahi
- brother
- kayınbirader
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
-He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
Matt Rita'nın kayınbiraderi.
-Matt is Rita's brother-in-law.
- brother
- brotherin i enişte
- brother
- din kardeşi
- brother
- aynı türkümün erkek üyesi
- brother
- (fiil)y be, vay canına
- brother
- {i} dost
- brother
- birlik
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
-Five brothers worked together on the farm.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
-I went to school with your brother.
- brother
- (isim) erkek kardeş, kardeş, birader, arkadaş, dost, tarikat üyesi
- brother
- {i} tarikat üyesi
- brother
- bacanak
- brother
- {i} erkek kardeş, birader
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von son of the same parents as another person im Englisch Englisch wörterbuch
- brother
My parents love me and my younger brother equally, even though he is adopted.
son of the same parents as another person
Silbentrennung
son of the same parents as an·oth·er per·sonTürkische aussprache
sʌn ıv dhi seym perınts äz ınʌdhır pırsınAussprache
/ˈsən əv ᴛʜē ˈsām ˈperənts ˈaz əˈnəᴛʜər ˈpərsən/ /ˈsʌn əv ðiː ˈseɪm ˈpɛrənts ˈæz əˈnʌðɜr ˈpɜrsən/
Resimler
Historie
Favoriten