siparişi

listen to the pronunciation of siparişi
Türkisch - Englisch
Order
sipariş
order

He ordered the book from the publisher in the United States. - Kitabı ABD'deki yayıncıdan sipariş verdi.

A totally ordered set is often called a chain. - Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.

siparişi geri alma
counterorder
sipariş
purchase order
sipariş
errand

Tom was sent on an errand to the store. - Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.

sipariş
{i} ordering

I'm ordering a steak. I suggest you do the same. - Bir biftek sipariş ediyorum. Aynısını yapmanı öneririm.

Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house. - Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.

sipariş
{i} indent
sipariş
(Mekanik) job
sipariş
commission
sipariş
the order

The order came too late. - Sipariş çok geç geldi.

I canceled the order. - Siparişi iptal ettim.

fabrika siparişi
(Ticaret) factory order
posta siparişi
mail order
posta siparişi ile çalışan işletme
mail order house
tecrübe siparişi yapmak
(Ticaret) order on trial
yarın sabah için kahvaltı siparişi vermek istiyorum
I'd like to order breakfast for tomorrow
yemek siparişi
cooked to order
yemek siparişi vermek istiyorum
I'd like to order a meal
Türkisch - Türkisch

Definition von siparişi im Türkisch Türkisch wörterbuch

SİPARİŞ
(Osmanlı Dönemi) f. Ismarlamak, ısmarlayı
sipariş
Yapılması ısmarlanan şey
sipariş
Yapılması ısmarlanan şey: "Bütün bu siparişleri bir ayrı deftere kaydetmeyi unutmazmış."- A. Ş. Hisar
sipariş
Birinin kendi maaşından kesilerek başkasına gönderdiği, ödediği aylık para
sipariş
Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama