O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
- That's not a very nicely asked question.
Leyla güzel bir şekilde giyindi.
- Layla dressed nicely.
Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.
- I wonder if it will be nice.
Havanın güzel olacağını umuyorum.
- I hope it will be nice.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
- He is very nice. He never speaks ill of others.
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.
- One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
O, tatlı genç bir adam oldu.
- He became a nice young man.
Kavun, tatlı kokuyor ve tadı çok güzel.
- The melon smells sweet and tastes very nice.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
- He is very nice. He never speaks ill of others.
O, kibar genç bir adamla tanıştı.
- He met a nice young man.
Havanın o kadar iyi olması tesadüftür.
- It is lucky that the weather should be so nice.
O gerçekten iyi bir kız.
- She's a really nice girl.
O aslında nazik bir insandır.
- He is basically a nice man.
Hemşireler çok nazik.
- The nurses are very nice.
Bunlar iki hoş resimdir.
- These are two nice pictures.
Yeterli param olsa,o hoş arabayı alırım.
- If I had enough money, I would buy that nice car.
Why it should have attained such longevity is a nice question.