saldırısı

listen to the pronunciation of saldırısı
Türkisch - Englisch

Definition von saldırısı im Türkisch Englisch wörterbuch

saldırı
attack

The enemy attack ended at dawn. - Düşman saldırısı şafakta sona erdi.

The enemy kept up their attack all day. - Düşman bütün gün saldırısına devam etti.

saldırı
{i} assault

Tom currently faces charges of aggravated assault. - Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.

Tom asked Mary if she knew where he could buy an assault rifle. - Tom Mary'ye bir saldırı tüfeğini nerede alabileceğini bilip bilmediğini sordu.

saldırı
offensive

The general decided to launch an offensive against the enemy camp. - General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi.

Several soldiers were injured in the offensive. - Saldırıda birkaç asker yaralandı.

saldırı
aggression

The aggression was provoked by all those gratuitous insults. - Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı.

We have to defend our country from the foreign aggression. - Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.

saldırı
onslaught

The defenders checked the onslaught by the attackers. - Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.

saldırı
offense

He was unaware of the enormity of the offense. - Saldırının büyüklüğünden habersizdi.

The best defense is a good offense. - En iyi savunma iyi bir saldırıdır.

saldırı
(Askeri) strike

The USSR will only use air strikes in the country as a last resort. - SSCB sadece son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.

The USA will only use air strikes in the country as a last resort. - ABD yalnızca son çare olarak ülkede hava saldırılarını kullanacak.

saldırı
(Politika, Siyaset) violation
saldırı
attack on
saldırı
charge

Tom was charged with first degree assault and sentenced to 15 years in prison. - Tom birinci derecen saldırı ile suçlandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tom has been charged with assault. - Tom saldırı ile suçlanıyor.

saldırı
offence
saldırı
rush
saldırı
invasion
saldırı
munition attack
saldırı
sally
saldırı
onrush
saldırı
{i} mugging

Many muggings go unreported. - Soygun amaçlı birçok saldırı bildirilmiyor.

saldırı
broadside
11 eylül saldırısı
The September 11 attack
Saldırı
assailment
intihar saldırısı
Suicide attack
saldırı
to attack
bilgisayar ağ saldırısı
(Askeri) computer network attack
bombardıman saldırısı
bombing raid
hava saldırısı
aerial attack
hava saldırısı
blitz
hava saldırısı
strike
hava saldırısı
air raid

The air raid was demoralizing for the enemy. - Hava saldırısı düşman için cesaret kırıcıydı.

hava saldırısı pilotu
air raider
hava saldırısı uyarısı
air raid warning
hava saldırısı önlemleri
air-raid precautions
hava saldırısı önlemleri amiri
air raid warden
roket saldırısı
missile attack
saldırı
pounce
saldırı
scrimmage
saldırı
scrummage
saldırı
onset
saldırı
offence [Brit.]
saldırı
thrust
saldırı
raid

He completed many dangerous bombing raids. - Bir sürü tehlikeli bombardıman saldırılarını tamamladı.

The air raid was demoralizing for the enemy. - Hava saldırısı düşman için cesaret kırıcıydı.

saldırı
attack, aggression, assault, charge, invasion hücum, taarruz, tecavüz
saldırı
scrum
saldırı
(Hukuk) agression
saldırı
dash
saldırı
diatribe
saldırı
{i} lunge
Türkisch - Türkisch

Definition von saldırısı im Türkisch Türkisch wörterbuch

Saldırı
taarruz
saldırı
Kötülük veya yıpratma amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz
yarma saldırısı
bakınız: yarma taarruzu