saklanmış

listen to the pronunciation of saklanmış
Türkisch - Englisch
tucked away
secreted
sakla
(Bilgisayar) keep

He is capable of keeping a secret when he wants to. - O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.

I promised him to keep it secret. - Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.

sakla
hid

The boy hid behind the door. - Çocuk, kapının arkasına saklandı.

He hid his toys under the bed. - O,oyucaklarını yatağın altına sakladı.

sakla
lay away
sakla
cache
sakla
withhold from
sakla
tuck away
sakla
keep back
sakla
withheld from
sakla
{f} hiding

Hiding from the police, Dima spent the night in a dumpster. - Polisten saklandığı için, Dima geceyi bir çöplükte geçirdi.

Tom was hiding behind the door. - Tom kapının arkasında saklanıyordu.

sakla
stow
sakla
salt away
sakla
store up
sakla
{f} stowing
sakla
kept back
dokunulmaz, korunmuş, saklanmış
untouched, preserved, stored
gizli, saklanmış
secret, hidden
sakla
hide

I have nothing to hide. - Saklayacak bir şeyim yok.

Please hide the blueberry jam where Takako can't see it. - Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.

dondurulup saklanmış
deep frozen
sakla
keptback
sakla
tuck#away
sakla
store#up
sakla
stash

Sami stashed the marijuana in a motel room. - Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.

Tom ate all the food I had stashed. - Tom sakladığım bütün yemeği yedi.

sakla
keepback
sakla
dissemble
sakla
storeup
sakla
tuckaway
Türkisch - Türkisch
masun
saklanmış
Favoriten