O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
- She kept her valuables in the bank for safety.
O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.
- When she began to stutter, her classmates couldn't help laughing.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.
- She said NO to herself. She said YES aloud.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
O kötü bir dişini çektirdi.
- She had a bad tooth taken out.
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.
I asked Mary, but she said that she didn't know.
She is a beautiful boat, isn't she?.