Sami, nekrofili ile ilgili her şeyi okudu.
- Sami read anything related to necrophilia.
Şehirde sıcaklık artışı ile ilgili birkaç çalışma zaten yayınlandı.
- Several studies, related to the temperature increase in the city, have already been published.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
Salatalık, karpuzla ilişkilidir.
- A cucumber is related to a watermelon.
Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- Tom is distantly related to Mary.
Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.
- I do work related to computers.
Gerçekten ilişkiniz var mı?
- Are you guys really related?
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
- The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.
Galce, Kornişce ve Bretonca'nın hepsi yakından ilişkilidir.
- Welsh, Cornish and Breton are all closely related.
Kediler kaplanlarla akrabadırlar.
- Cats are related to tigers.
İki adam akraba değildi.
- The two men were not related.
Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun?
- How are you related to Tom?
Kimlik yere bağlıdır.
- The identity is related to the place.
Bu iki şey alakalı değil.
- Those two things aren't related.
Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
- The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
Everyone is related to their parents.
Gun-related crime.
... this list of places are related to Santa Cruz. ...
... one of the great tragedies related to violence in our society which has occurred during this ...