Definition von refined, purified, condensed im Englisch Türkisch wörterbuch
- distilled
- {f} damıt: adj.damıtılmış
- distilled
- {f} damıt
Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü.
-As the iron was heating up, Mary poured distilled water into the reservoir to make steam.
Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.
-Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.
- distilled
- {f} damit
- distilled
- {s} damıtık
- distilled
- (Nükleer Bilimler) destile
- distilled
- {f} damıt: adj.damıtık
- distilled
- {s} saf
- distilled
- imbikten süzülmek
- distilled
- damıtılmış
Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.
-Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.
Damıtılmış suyun tadı yoktur.
-Distilled water has no taste.
Relevante Übersetzungen
Definition von refined, purified, condensed im Englisch Englisch wörterbuch
- {s} distilled