Englisch - Türkisch
Definition von provide (a passport) with a visa im Englisch Türkisch wörterbuch
- visa
- vize
Tom'un vize alamadığını duymak bizi hayal kırıklığına uğrattı.
-We were disappointed to hear that Tom couldn't get a visa.
Bizim Fransa'ya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.
-We don't need a visa to go to France.
- visa
- vize etmek
- visa
- tasdik imzası
- visa
- {f} vize vermek
- visa
- {f} onaylamak
- visa
- vize ver
Lütfen bana vize verin.
-I beg you, give me a visa.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von provide (a passport) with a visa im Englisch Englisch wörterbuch
- visa
provide (a passport) with a visa
Silbentrennung
pro·vide (a passport) with a vi·saAussprache
Resimler
Favoriten