Englisch - Türkisch
Definition von prose writing that tells about imaginary characters and events im Englisch Türkisch wörterbuch
- fiction
- kurgu
O gerçeği kurgudan ayıramaz.
-He can't tell fact from fiction.
Bilim kurguyu daha çok seviyorum.
-I like science fiction better.
- fiction
- {i} hayâl ürünü roman
- fiction
- kurmaca
Kurmaca ile ilgili sorun çok fazla mantıklı olmasıdır. Gerçek hiç mantıklı gelmez.
-The trouble with fiction... is that it makes too much sense. Reality never makes sense.
- fiction
- hikayeci
- fiction
- hayal
- fiction
- uydurma
- fiction
- düş
O, bilim kurguya çok düşkündür.
-He's very fond of science fiction.
- fiction
- icat
- fiction
- kurmaca yazın
- fiction
- hayali fictionalize f roman şekline sokmak fictionist i roma
- fiction
- {i} roman ve hikâye edebiyatı
- fiction
- kolaylık olsun diye hakikat gibi farzolunan şey fictional s roman ede biyatına ait
- fiction
- uydurma hikâye
- fiction
- {i} huk. kolaylık olsun diye gerçek gibi farzolunan şey, mevhume
- fiction
- {i} roman
Kurgu romanları gerçeklikten daha çok satar. Aslında gerçeklik hiç satmıyor.
-Fiction novels sell better than reality. In fact, reality doesn't sell at all.
Tom kurgu roman okumayı seviyor.
-Tom likes to read fiction.
- fiction
- (isim) düş, uydurma, kurgu, hayâl ürünü şey, hayâl ürünü roman, roman, masal
- fiction
- kurgusal edebiyat
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von prose writing that tells about imaginary characters and events im Englisch Englisch wörterbuch
- fiction
prose writing that tells about imaginary characters and events
Silbentrennung
prose wri·ting that tells a·bout im·ag·i·na·ry characters and eventsTürkische aussprache
prōz raytîng dhıt telz ıbaut îmäcıneri kärîktırz ınd iventsAussprache
/ˈprōz ˈrītəɴɢ ᴛʜət ˈtelz əˈbout əˈmaʤəˌnerē ˈkarəktərz ənd ēˈvents/ /ˈproʊz ˈraɪtɪŋ ðət ˈtɛlz əˈbaʊt ɪˈmæʤəˌnɛriː ˈkærɪktɜrz ənd iːˈvɛnts/
Resimler
Favoriten