powerfully, forcibly, fully, eagerly

Englisch - Türkisch

Definition von powerfully, forcibly, fully, eagerly im Englisch Türkisch wörterbuch

Bu konuda çok şiddetle hissettim. - I felt very strongly about it.

Bunun hakkında çok güçlü hissettiğini fark etmedim. - I didn't realize you felt so strongly about this.

Britanya halkı köleliğe kuvvetle karşı çıktı. - The British people strongly opposed slavery.

Mariko'nun anne babası, onun bir Amerikalı ile evlenmesine kuvvetle karşılar. - Mariko's parents are strongly opposed to her marrying an American.

Senatör Hoar şiddetle antlaşmaya karşı konuştu. - Senator Hoar spoke strongly against the treaty.

John Rutledge şiddetle karşı çıktı. - John Rutledge disagreed strongly.

Son derece büyükannesine benzer. - She strongly resembles her grandmother.

Onun yalan söylediğinden son derece şüphelendim. - I strongly suspected that he had been lying.

Englisch - Englisch

Definition von powerfully, forcibly, fully, eagerly im Englisch Englisch wörterbuch: {a} strongly

powerfully, forcibly, fully, eagerly

Silbentrennung

powerfully, forcibly, fully, ea·ger·ly

Historie

Favoriten